Arapçada ve Hatay-Adana-Mersin yöresinde "bahur"
olarak adlandırılan, yakıldığı zaman güzel koku veya kokulu duman çıkarıcı
bitki, kök, tohuma verilen addır. Türkçesi "tütsü" dür.
Bahurdanlıkların içerisine konulan közün üzerine atılarak etrafına duman yolu
ile kendine has kokusunu yayar. Bahurdan (Arap Alevileri künnük olarak ta
adlandırır) içinde tütsü yakılan ve genellikle madenden ya da pişmiş yapraktan
özel kaba denir; Türkçesi "tütsülük" tür.
Tütsüve güzel kokunun ilk çağlarda çok tanrılı dinlerde kötü
ruhları uzaklaştırdığına ve şifa verici olduğuna inanılırmış. Hristiyanlıkta
kutsal kitaplarda da buhurdan bahsedilmektedir. Hristiyanlığın ilk dönemlerimde
diyakozların buhurdanlıklarla yaptığı kutsal törenler, bazı din adamlarınca
Pagan (Çok tanrılı) özentisi gibi görülmesine rağmen, bu âdetin bir gelenek
haline dönüşmesine engel olamamıştır.
Hristiyanlıkta kullanılan buhurdanlıklar altın, gürmüş,
bronz gibi ateşe dayanıklı madenlerden yapılırken İslamiyet’te ek olarak çini
buhurdanlar kullanıldığı görülmüş. Altıgen, sekizgen geometrik şekillerde ve üç
zincirle tutturulup cemaat arasında elle taşınmakta ve sağa sola sallanılıp
içindeki ateşin rüzgâr almasını ve daha çok koku yaymasını sağlayan
buhurdanlıklara "Asma Buhurdan" ya da "Kilise tipi"
buhurdan adı verilmektedir.
Küçük bir mangala benzeyen kapaklı yarı küre ya da kadeh
biçimindeki buhurdanlıklara tombak buhurdan, denir. Ayrıca tava biçiminde,
insan kafası figürlerinde ve hayvan figürlerinde de buhurdanlıklar var.
Genellikle hepsi ajurlu kapaklı alt kısmı ise kapalı şekilde olurmuş. Altta
yanan ateşten tüten dumanlar kapaktaki ajurlu deliklerden çıkarak etrafa güzel
kokuların yayılmasını sağlar. Hristiyanların buhurdanlıklarında haç simgesi
görünürken, İslamiyet’te kullanılan buhurdanlıklarda hilal simgesine
rastlanılmaktadır.
Yazar : Ayan Çıra ( Adana )
👏👏👏
YanıtlaSil