Cinsiyet, sadece erillik ya da dişilik olarak tanımlanamaz. İki türden oluşmaz ve bir organa bağlı değildir. Biyolojik cinsiyet ve cinsiyet kimliği aynı ya da farklı olabilir. Cinsiyet; çeşitlidir, değişkendir ve rengârenktir, tıpkı bir gökkuşağı gibi. Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Mor.
İşte bu gökkuşağı demek, LGBT demek. Pek çoğunuzun bildiği cinsiyet kalıplarını kabul etmemek, biz de varız ve farklılıklarımızla rengârenk olacağız, dört duvar arasına sığmayacağız demek. LGBT Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transgender sözcüklerinin baş harflerinden oluşmaktadır. LGBT ilk kez 1900’lü yıllarda kullanılmaya başlamıştır. Bayraklarının gökkuşağı rengini alması ise 1878 yılına dayanmaktadır. Gey ve Lezbiyen Özgürlük Günü Yürüyüşü için San Fransisco’lu sanatçı Gilbert Baker tarafından sekiz renk olarak tasarlanmış fakat pembe ve camgöbeği rengi o dönemde fabrikada bulunamadığından
altı renk olarak basılmıştır. Bu renkler: Cinsiyet, hayat, sağlık, güneş, doğa, sanat, ahenk ve ruh anlamına geliyor. O dönemden sonra günümüze kadar Gökkuşağı Bayrağı LGBT topluluğunda onur ve farklılığı temsil eden uluslararası bir sembol haline gelmiştir.
Gökkuşağı bayrağı altında toplanan binlerce insanın katılımıyla her yıl Haziran ayının son haftası yani Onur Haftasında Onur Yürüyüşü düzenlenir. Dünya genelinde kutlanan Onur Yürüyüşü Stonewal ayaklanmasının yıl dönümüne denk gelmektedir. LGBT bireyler ve LGBT bireylere destek veren kişilerin katılımıyla eşcinsellere yönelik ayrımcılık, istismar, zorbalık ve şiddete karşı eşitlik ve eşit haklar için yürünür. Kendi görünürlüğünü arttırmak, topluluk oluşturmak ve ‘LGBT Onur’u için bu yürüyüşün anlamı çok değerlidir.
Pride (Onur Haftası) sadece yaşamın sürdürmesini değil aynı zamanda büyümeği ve ilerlemeyi temsil eder. Burada bahsedilen Onur, kişinin kendi oluşunun onurudur, kendi varoluşundan utanmayışının yansımasıdır.
Ne yazık ki bazı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu yürüyüşe yasaklar getiriliyor. Ama bilinmelidir ki her şeye rağmen sokakları gökkuşağına boyayan bu direnç yasak tanımaz, haklılığının önüne geçilemez.
Bu yürüyüş, özgürlük ve eşitlik hakkı mücadelesidir. İkili cinsiyete dayanan sisteme karşı başkaldırıştır. Onların nefreti bizim sevgimize galip gelmeyecek diyen LGBT bireylerinin insanların düşüncelerini değiştirmek ve ön yargılarını kırma çabasıdır.
LGBT bireyleri, iş yerinde ayrımcılık, ailelerden dışlanma, sakağa bırakılma, fiziksel saldırılar, yağma ve nefret cinayetleri, gösteri ve yürüyüş haklarının ihlali gibi birçok haksızlığa maruz kalıyorlar. Oysa her birey eşit haklara sahiptir. Koşulsuz şartsız devletin her birey için bu hakları gözetmesi, güvenliğini sağlaması gerekir. Ülkemiz bu konuda da maalesef haksızlıklar yığını…
LGBT bireyleri filmlere de konu olmuştur. Bunlardan bazıları: ‘Benim Çocuğum’ ve ‘Fride’ belgeselleri. Danimarkalı Kız, Mavi En Sıcak Renktir, Milk ve XXY filmlerini izlemenizi tavsiye ederim.
Gökkuşağı farklılığın sembolüdür. Her dilden, her kültürden, her ırktan insanları temsil eder. Sadece insanlar vardır, milyonlarca insan, her biri farklı birey. İşte bu onların gücüdür. YASAK NE AYOL ?
Yüreğinize emeğinize sağlık
YanıtlaSil